Matematiğin öğrenme ve mantıklı bir şekilde düşünme yeteneğini, aslında tüm dersler için faydalı olacak öğrenme becerilerini geliştirdiğini bilmiyorduk. Etimolojik olarak baktığımızda matematiğin kelime kökünün Yunancada “bilgi-öğrenmek” İbranicede “düşünmek” olduğunu görüyoruz. Birçoğumuz öğretmenlerimize, matematiğin bize ne faydası olacağını sormuşuzdur. Öğrenmeye direnmiş, formülleri ezberleyememiş, pisagorla küsmüş, yolumuzu hipotenüsten geri çevirmişizdir. Çünkü, sistem bize matematiğin ezberle değil, anlama ve yordama becerisiyle ilgili olduğunun sinyalini hiç vermedi. Matematik derslerinde sınıfın durumunu şöyle bir hatırlayalım. Bir tarafta sınıfın en iyileri olan küçük bir azınlık vardı, bir tarafta ucundan kıyısından bir şeyleri yakalayan orta kısım, bir tarafta da matematikte başarısızlık kaderini kabullenmiş en büyük orana sahip kısım. Bireysel farklılıklarımız gözetilmeden yapılan konu anlatımları, ortaya karışık sorulan sorularla karşı karşıya kalırdık. Konular ilerler biz olduğumuz yerde sayardık, üzerine bir şey ekleyemezdik. Böylece ayrılırdı tamamen yollarımız matematikle. Bu tabi ki öğretmenlerimiz için çok meşakkatli bir süreç. Öğretmenlerin, tüm öğrencilerini tek tek tanıyıp, konu, kazanım hatta alt kazanım bazında takip etmeleri, dersi her bir öğrencinin seviyesine göre indirgeyip, yükseltebilmeleri; soruları her öğrencinin seviyesini gözeterek kişisel bazda hazırlamaları sonra bunları kazanımlar bazında tek tek takip ederek her öğrencinin eksiğini tamamlayacak kişisel ödevlendirmelerini yönlendirmeleri tabi ki mümkün değil. Bunun için teknolojinin nimetlerinden faydalanmak gerek. Şu anda özellikle yapay zekanın etkin kullanıldığı platformlarda yukarıda mümkün değil diye sıraladığımız her şeyi ve fazlasını yapmak mümkün. Bu sayede, her bir öğrenci kendi hızlarında ilerler. Öğretmenler, öğrencilerin gelişimini gerçek zamanlı takip ederek, ihtiyaca uygun çalışmalar oluşturabilir. Matematiğin temel ilkelerini öğrenirken eğlenmek ve kendine güvenmek de öğrenme güdüsünü geliştirir. Öğrencilerin yaratıcılığını, hayal gücünü ve kendine güvenini teşvik etmek için sanırım çok daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Kaliteli bir eğitimin amacının öğrenme ve düşünme becerilerini geliştirmek olduğuna inanıyorsak, teknolojiye entegre, yenilikçi öğrenme programlarının kullanılması, kaçınılmaz bir gerçek olarak duruyor karşımızda.